Kripto para (hepiniz öyle anladığınız için bu terimi seçtim)dünyasına girmek için can atan herkesin en büyük hedefi yukardaki twit gibi bir twit atmak sanırım. Tabi ki teknolojinin içinde olmak istiyoruz. Tabi ki Türkiye’de bilgi birikimi ile başarılı olabilen belki maksimum 3–5 bin kişi içinde olmak istiyoruz.Ancak hangimiz bunu başarmak için meşakkatli yolları tercih ediyoruz? Neredeyse hiçbirimiz. Ben bu meşakkatli yolu çok büyük kayıplar yaşayarak öğrendim.Maddi kayıplar bugüne kadar hiç umrumda olmadı, her birisi benim için ayrı ders çıkartıcı nitelikteydi. Her çıkardığım dersi katı bir şekilde kendime ilke edindim.Bunu yapmayı öğrenmelisiniz. Manevi kısmında ki kayıplardan hiç bahsetmeyeceğim. Çünkü manevi olarak kaybettiğimi düşündüğüm her an yeni bir şeyler öğrenme hissi bunu göz ardı etmemi sağladı.
Her birimiz bu dünyaya girerken maddi olarak zengin olma hissiyle giriyor olsakta bunun yerini daha sonraki süreçte gelen mutluluk ve haz manevi ve bilgi zenginliğe bırakıyor.(Burayı tekrar okuyun, delirmedim.)
Her yeni platform keşfi, her yeni platformun arkasında çalışan ekibin harcadığı mesai, her yeni projenin ekosisteme getireceği yeni fırsatlara odaklanmakla beraber hayatımın değişebileceğini keşfettim diyebilirim. Neden? Çünkü herkes bunu yapmıyor. Herkesin baktığı nokta aynı olabilir ama herkesin gördüğü ve yaptığı çıkarımın aynı olması imkansız bana göre. Burda ayrışmayı başarabilmek önemli.
İlk başlarda -maddi- zengin olma hayaliyle başlayan yolculuğum daha sonraları yerini bilgi ve manevi zenginliğe bıraktığında aslında kendimi keşif yapıyor hissinin tam ortasında buldum. Benim için asıl süreçte tam olarak böyle başladı. Artık herkesin okuduklarını değil, herkesin gördüklerini değil, herkesin konuştuklarını değil de kendi okuduklarımdan, gördüklerimden ve bunlardan yaptığım çıkarımlardan zenginliği arar oldum. Tabiki herkes gibi bütçe sıkıntısı yaşadığım zamanlar oldu, tabi ki herkes gibi vaktimin kısıtlı olduğu zamanlar oldu. Ama geç kaldığım her saniyenin geri dönüp telafisi yapmaya çalıştım. Çok fazla geç kalma şansımız yok…
Gelelim meselenin ana özüne; bu dünya sadece kripto para dünyası değil.. Neden bu kadar sert bir giriş yapıyorum; çünkü toplumumuzun %99 u işin bu kısmında. Evet ekonomik olarak zor zamanlardan geçiyor olabiliriz, evet finale kolay ulaşmak isteyen bir toplum olabiliriz, evet havadan insanların kucağına para düşüyor hissine kapılabiliriz. Ama her zaman öyle olmuyor. Bu dünyanın içinde yer aldığınız her saniye tüm FIRSATLARA kapılarınız sonuna kadar açık hale gelmiş oluyor. Girdiğiniz her sağlıklı topluluk(sosyal medya vb) size aslında müthiş fırsatların anahtarını vermiş oluyor. Topluluklardan alacaklarınızı token-kripto para ile kısıtlarsanız orada kaybediyorsunuz. Ne zaman bir topluluğa burda kimden hangi bilgiyi alırım noktasında hareket ettiğinizde öncelikle manevi, bir süre sonra ise mutlaka maddi kazanç elde ediyorsunuz..
Hızlı gelişen internet dünyasında ekonomik olarak insan gücüne ihtiyaç duyan Türkiye’de de en büyük eksiğimiz hep bilgiye ulaşmakta oluyor. Buna ışık tutanlara sözüm yok. Herkes bir şekilde gemisini yürütmeye çalışıyor. Ama bunun yanında bilgi birikimi, tecrübe ile bir nevi öğretmenlik yapan insanları kendime hep idol olarak aldım. Her şeyin başladığı noktanın bana ilk öğretisi bu oldu.
- Kimi takip ediyorsunuz, neden?
Dünyada en değerli şey bilgi, bunun yanına zaman performansı da eklendiği zaman…
Sosyal medyayı kesinlikle sadece bilgi alışverişi.projeler ile iletişim ve hype’ı süzebilmek için kullanıyorum. Takip etmeye çalıştığım kişiler genelde bana yeni bilgiler ve fırsatlar sunabileceklerine inandığım kişilerden oluşuyor. Tek bir sosyal medyaya kesinlikle bağlı kalmıyorum. Sadece sahte bir profille sürekli token alışverişi paylaşan hesabın bana hiçbir şey katmayacağından emin olduğum için bunlara bağlı kalmıyorum.Onlara müthiş saygı duyuyorum. Piyasa ve trendlere kimin nasıl yaklaştığını sorgulamıyorum. Hepimiz bir şekilde piyasanın ucunda köşesinde olmak için çabalıyoruz. Ben masaya uzaktan bakıp tüm sandalyedekilerin konuşmalarını dinliyorum. Başka biri sandalyeye oturup birilerini bir şeyler almaya ikna etmeye çabalayabilir.Yadırgamıyorum. Ama görmezden geliyorum. Konumuza dönüyorum. Her projenin aşama aşama gelişimini takip etmek zor haklısınız. Takip ettiğim projelerin ana fikrini beğenirsem mutlaka onları en canlı oldukları kanaldan takip ediyorum. Kimi projeler bunun için Twitter, kimileri Discord, kimileri Reddit kimileri ise sadece bir website arayüzü kullanıyor. Sosyal medya kullanımında ciddi anlamda büyük yer teşkil etmemize rağmen sağlıklı kullanma açısından kesinlikle önemli yerde olmadığımızı düşünüyorum. Örneğin kaçımız Discord’da takip etmek istediğimiz projelerin ‘Duyuru’ kanallarını kendi kanalımıza adapte ederek takip ediyoruz ? Bu benim için önemli haberlerden haberdar olmanın en kolay yollarından biri. Hangimiz Twitter’da etkin dediğimiz projenin Ceo’sunu ve düşüncelerini merak ediyoruz, dikkate alıyoruz? Çok azımız..
Yukarısı biraz sıkmış olabilir, haklı bile olabilirsiniz. Ama sıkılmadan kolay erişim talebinden ne kadar erken vazgeçersek, o kadar çok kendinizi fiziken yorarak kazanma çabası harcamamız gerekeceğini unutmamalıyız.
- Ben nasıl yatırım yapıyorum?
Kesinlikle herkesin çok erken girdiği marketlere daha sonradan dahil olmaya çalışmıyorum. Geçmişinde eksik kaldığım projelerden korkuyorum. Hiç mi girmiyorum? Tabi ki hayır ama çok ince eliyorum. Çünkü param kıymetli..
Mutlaka oluşum aşamasına tanıklık etmek istediğim projeleri belirliyorum, tüm süreçlerini takip ediyorum ve genelde ilk veya erken yatırımcılarından oluyorum. Ben buna hype yatırımı diyorum. Neden ?
Markette aslında hepimizin en çok kullandığı metrik kesinlikle projeye olan taleptir. Ama bunun nasıl farkına varıyoruz kısmında sanırım genelimiz hata yapıyor. Bir ünlü hesabın yarattığı talep ile hakiki alıcıların yarattığı talep arasında müthiş farklar oluyor. Önemli bir kişiliğin yarattığı hype(talep diyorum) genelde mutlaka önemli bir kısıma zarar ettirebiliyor. Örnekleyeyim; Şu anda piyasaya yeni giren kitlenin ağzında Elon Musk abimiz var. Öncelikle Elon Musk’ın bu piyasaya hayat suyu verdiğini söylemem gerekiyor. Bu market ve dünyanın ayakta kalması tabiki paraya odaklı değil ancak en büyük yardımı markete giren paranın yaptığı da kesinlikle büyük bir gerçek. Elon abimizin DOGE projesine teknik ve temel odaklı değilde ‘Talep’ odaklı yaklaşarak desteklediğini düşünüyorum. Süreci göz önüne getirirsek aslında yatırım şeklinin benden farkı yok. İlk yatırımcılar arasında yer alıp kendi ismini de kullanarak yatırım yapıyor. Ama atlamayalım, ilk yatırımcılardan oluyor ve kazanmaması imkansız hale geliyor. Buna bir örneklendirme yapayım hepimizin aklında kalsın.
Bir projeyi tren olarak düşünelim.Trenin onlarca vagonu olduğunu ve peronların da çoğu zaman sınırsız sayıda olduğunu varsayalım.Trenin durduğu her peronda ödüllendirmelerin olduğunu ve bunların büyük pastadan küçük pastaya doğru gittiğini varsayalım.(Bu örnek üzerinden proje yatırımı ve tren içindeki yaptıklarımızı gözünüzün önünden geçireceğinize eminim.)
Trene hepimiz binmek için herhangi bir sebep buluyoruz. Ben burada talep metriğini çok fazla kullanıyorum. Tren kaza yaparsa hepimiz kaybediyoruz. Kimisi için hayatın sonu kimisi için yaralı atlatma oluyor. Yatırım hayatımın sonu olmaması için kesinlikle tüm yatırımı aynı projeye yapmıyorum. Her peronda inmek isteyen kişiler için ödüller oluyor. Bunlara profit diyebiliriz. Teknik anlamda ‘Direnç’ diye adlandırabilirsiniz. Bu peronlarda inenler ödüllerini alıp yeni tren arayışına giriyorlar.Ben bu kısımda ana paranın yani trendin başka bir tren bulup bulmadığını takip ediyorum.Artık eski trenin ne yaptığı önemli değil.Ancak içindekileri boşaltıp ön vagonlarda tekrar yer açarak perona gelirse binme şansı da yine bizim elimizde.Bu kısma da teknik olarak ‘Destek’ diyebiliriz. Yolda ihtiyaç sahipleri tren hareket ederken şu veya bu sebeple trenden atlıyorlar.Teknik olarak bu kısma ‘Akümülasyon’ diyebiliriz.(İhtiyacınız olan parayla yaptığınız yatırımda giden trenden atlama ihtimalinizi arttırıyorsunuz.İhtiyaç olmayan bir bütçeyle yaptığınız yatırım sizi manevi olarak huzursuz etmiyor ve peron bekleyebiliyorsunuz.)
Bir projeye yatırım yaparken yukarıda ki örneği aklınıza getirmeniz çok faydalı olabilir. Trenin hangi vagonuna bindiğiniz. Kaç canınızın olduğu ve sizi tatmin edebilecek peron sayısını az çok tahmin edebilir olmalısınız. Eğer trene yaklaştığınızda vagonların çok dolu olduğunu görüyorsanız başka bir tren bekleyebilirsiniz. O trene binmek zorunda değilsiniz. Unutmayın kendinizi ödüllendirmek için tren arıyorsunuz. Son trenle cennete gitmek için çabalamıyorsunuz…
Bu yatırım kısmının yanında proje keşfini elden bırakıp bırakmamak sizin elinizde. Sadece tren bekleyerek ömür geçirebilirsiniz. Ben öyle yapmıyorum. Yeni gelebilecek trenleri araştırıyorum..
- Testtenler
Sosyal medyada ve etki çevremizde zaten bize bilgi veren hesapları takip etmeyi öğrenmiştik. Şimdi o bilgi veren kişilerden bilgi çalma zamanı. Piyasayı derinden takip etmek isteyen hemen herkes testtenleri mutlaka bilir ve paylaşır. Testtenler ağır şartları olanların dışında ilk kullanıcıların geri bildirimini almak, platformu test etmek ve optimizasyonu en iyi hale getirmek için kullanılır. Siz bu aşamada projeye yardım etmek için testnet kullanırsanız, kimi zaman projelerde sizi ödüllendirir. Ben bunu sürekli yapıyorum. En azından projelerin eksiklerini, ilk günlerini gözlemliyorum. Bazı projelerde bana ödül gönderebiliyor. Tren yok, vagon bulma derdi yok, peron bekleme derdi yok. Ödülü alıyorum ve kendimi şımartıyorum. Ödülün maddi kısmını istediğim yerde kullanabiliyorum. Bilgi kısmı ise benim için yeni fırsatlar açıyor. O trenin nasıl geldiğini biliyorum:) İstersem ilk vagona atlıyorum. Ki buna seed, private vb ne derseniz deyin.. İstemezsen bilgileri bana tekrar lazım olacak düşüncesiyle depoluyorum.
- AirDrop'lar
Dünyada kimse havadan kucağına düşen parayı alıp karakola götürmez..
Ama bunu kendini manevi olarak tatmin edecek yerlere harcayabilir. AirDrop'lar genelde havadan kucağınıza düşmesi gereken maddi kazançlardır. Bunun için özellikle dünya üzerinde yurt aramanıza gerek yoktur. Dünyanın değişen ekonomik ve yönetişim yapısında projelerin kullanıcı çekmek için yaptığı önemli olaylardan biridir.Bu kimi zaman platform kullandığınız için, kimi zaman testnete katıldığınız için, kimi zaman proje PR ına yardımcı olduğunuz için size düşer. Yani aslında her şey projelerin içinde olmaktan geçer. Fonu olmayanlar veya kısıtlı olanlar için Airdrop fırsatları fon yaratmak için önemli bir alan olabilir. Ama kısıtlı fonla sadece airdrop beklemek için yapılan hareketler genelde olumsuz sonuçlanır. İstisnalar tabi ki olur ama geneli kaybettirir.. Ben kullandığım projelerden özellikle ilk olduklarımdan mutlaka güzel kazançlar elde ediyorum. Fakat en önemli detay fonlarımın çok önemli kısmını harcamamak oluyor..
- Ana Trend Takibi
Tren-Peron ilişkisinde aslında çok ufak değinmiştim. Biraz daha konuyu açayım. Trenden inen sayısı, yeni tren bekleyen sayısı benim için çok önemli. Ben olaya hep uzaktan bakmaya çalışıyorum. Talepkarlar ne kadar çok olursa ona göre pozisyon alıyorum. Bu kısım benim tren GARI nda bulunduğum zamanlar için geçerli. Gar dışında iken ise insanların aslında nerelerde vakit geçirmek, nerelere ulaşmak, nerelere yatırım yapmak ve nerelerde para harcamak istediğini gözlemlemeye çalışıyorum. İşin bu kısmı hayatınızı değiştirebilecek, gar içinde sıkışan ufak ödüllerin dışında size yeni Gar keşfetme şansı verecek kısım.
Henüz ismini hiçbirimizin reel olarak koyamadığı(benim için WEB3 dönemi) geçişini burada yakalıyoruz. Bu bir kültür mü olur, geçiş süreci mi olur, devrim mi olur diye düşünmekten ziyade, bu döneme nasıl ayak uydurabilirim diye kafa patlatıyorum. Geç kalmadık, hala çok erken.. Hepimiz zaten merkeziyetsiz cüzdan ve De-Fi dünyası ile buna adım atmıştık. Çeşitlendirildiği bugünlerde yeni gelen halkaları yakalamak hepimiz için yeterli. Klişe örnek, tuşlu telefon ve akıllı telefon arasındaki geçişken süreçte herkesin yapmadığını yapmamız gerekiyor. Öğreneceğiz, yakalayacağız, içinde olacağız ve buna biz hayat vereceğiz. Bu dönem sadece yazılımcı istemiyor, sadece yüksek fonlu yatırımcı istemiyor, sadece katılımcı da istemiyor.. Yazılımcı olarak yer almak içinde yer bulacağız, fon yatırımı içinde yer bulacağız, kullanıcı olarakta yer bulacağız. Bütün mesele bu TREND’in içinde olmaktan geçiyor..(Bu kısımla ilgili şu anda gözlem, okuma ve öğrenme aşamasındayım hala. Öğrendiğimi düşündüğüm anda mutlaka yine herkesle paylaşmak istiyorum.)
- Kar Realizasyonu
İyide hep iyi anlatıyorsun kardeşim, market hep roket atmıyor !!
Evet market hep roket atmıyor ama trendler hep roket halinde, çünkü zaman geçiyor. Birileri araştırıyor, üretiyor ve teknoloji ilerliyor. Gar’a sıkışıp kalan kitleler ana trendin içinde yer almazsa tren beklemekle vakit kaybediyor. Ama kar realizasyonu yapabilen kişiler yeni Ana trendler için gar dışında keşfe çıkabiliyor.. En büyük katı kurallarımdan birisi mutlaka kar realizasyonu. Bu ana trende dahil olmak içinde, gara girip trene atlamak için de manevi olarak rahat bir kafa gerekiyor. Bu kafa rahatlığını sağlayan da kar realizasyonu oluyor.Çünkü kendime çok fazla yatırım yapmak için ‘OK’ biriktiriyorum. Atıcak oklarımın bitmeyecek olması hissi beni rahat hareket etmeye itiyor. Ve böylece her halükarda zararsız kazanç elde etme imkanım doğuyor..
Bu yazıda anlattığım, hatta kimilerine göre anlatamadığım konular yatırım tavsiyesi içermiyor. Kimse kimseye para dağıtmıyor ama paradan daha değerli bilgiler her yerde dağıtılıyor. Buradaki amacım tamamı ile bakış açınızda değişme ihtimali olabilecek bir ufak çentik..
Okuyan, okutturan(iyi niyetli)ve destek olan herkese teşekkür ediyorum..
Hoodies ©️ Sosyal Medya Hesapları::
Discord:: https://discord.gg/hoodiescommunity
Telegram:: https://t.me/HoodiesChannel
Youtube:: https://www.youtube.com/c/HoodiesCommunity
© = community*